
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt, Malkara’da düzenlenen “Kadına Şiddet” konulu söyleşide konuştu.

Programı kapsamında Malkara’ya gelen ve bir dizi ziyarette bulunan ADD Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt, ADD Malkara Şubesi tarafından Malkara Kültür Sarayı’nda düzenlenen “Kadına Şiddet” konulu söyleşiye katıldı.
Düzenlenen söyleşiye M. Hüsnü Bozkurt’un yanı sıra; Malkara Belediye Başkanı Nergiz Karaağaçlı Öztürk, ADD Trakya Bölge Sorumlusu Recep Ayaz, Çorlu Şube Başkanı İbrahim Dikmen, Genel Sayman Basri Gürsoy, Genel Sekreter Durur Gök, Genel Başkan Yardımcıları Gürhan Akdoğan, Özgür Çınar, Mustafa Özgür Kırdar, Marmara Bölge Sorumlusu Taylan Devrim Ercan, ADD Malkara Şube Başkanı Lerzan Baykal ve Yönetimi, oda/STK/dernek başkan ve temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve Malkaralı vatandaşlar katıldı.
LERZAN BAYKAL: “MALKARA ŞUBEMİZ 1996 YILINDAN GÜNÜMÜZE KADAR ETKİNDİR”
Söyleşide saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren ADD Malkara Şube Başkanı Lerzan Baykal, şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanımız, Sayın Belediye Başkanım, Ankara ve konuklarımız, değerli basın mensupları, sivil toplum kurulu temsilcileri, Atatürkçü dostlar, hepiniz hoşgeldiniz. Yöremizden gelen ADD’nin en eski ve en köklü geçmişi olan Malkara Şubemize, toplantımıza hoş geldiniz...
Hepinizi bir arada ve bu güzide çatı altında görmek bizleri, Malkara Şubemiz üyelerini ziyadesiyle mutlu etmiştir. Ancak, elbette ki en büyük mutluluğumuz Sayın Genel Başkanımız Dr. Mustafa Hüsnü Bozkurt ü burada bizlerle görmekten kaynaklandığını da açıkça ifade etmek isterim. Sayın Genel Başkanımız, Sayın Dr. Mustafa Hüsnü Bozkurt, Malkara’mıza, şubemize hoş geldiniz. Şeref verdiniz. Bizi sevindirdiniz. Çok teşekkür ederiz.
Efendim, başta da belirttiğim gibi Malkara Şubemiz 1996 yılından günümüze kadar etkindir. Türkiye’nin sorunlarına ve derneğimizin sunduğu çözüm önerilerine karşı son derece hassasiyet ile yaklaşmaktadır. Bütün çalışan, katkı koyan ve genel merkezine bağlı hareket eden Şubeler de olduğu gibi Malkara şubemiz de genel merkezimizin açıklamaları, çalışmaları ve tavırlarını dikkate alarak yurttaşlarımızla iç içedir.
Sayın Genel Başkanım, kıymetli dostlarım; hepimiz aynı amaç, aynı hedef ve aynı inançla bir aradayız. Bir arada bulunduğumuz bu kutsal çatının adıdır ADD... Her geçen gün, her geçen gün içinde yaşanan olaylar her dakika her saniye bize iyi ki ADDvar iyi ki ADD kurulmuş dedirtmektedir. Bu vesile ile Derneğimizin Kurucu Genel Başkanı, Atatürkçü Aydın Katliamının ilk halkasını oluşturan menfur bir cinayete kurban giden, Devrim ve Demokrasi şehidimiz Prof. Dr. Muammer Aksoy başta olmak üzere, tüm devrim ve demokrasi şehitlerimizi ve derneğimizin kurucularını huzurlarınızda saygı, özlem ve rahmetle anıyorum...
Biz Malkara Şubemiz olarak, 1996’dan beri kurucu anlayış ve kuruluş felsefem izden asla ödün vermeden çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu arada belirtmeliyim ki eski ve köklü şubemizin eskimeyen ve köklerinden asla kopmayan bir şube başkanı olarak size hitap ediyorum. Bu gururu bana yaşatan tüm dostlarımıza, tüm yol arkadaşlarımıza binlerce kez saygılarımı sevgilerimi sunuyorum. ADD çatısı altında olmak ve Malkara şube başkanı olarak görev yapmak yaşantımın en büyük onurudur, en büyük ödülüdür.
Sayın Genel Başkanım, kıymetli dostlarım; insani nitelikleri ve insani özellikleri ile dünyada ve tarihte çok iyi konumlanan milletimiz, yaşanılan kötü ve ekonomik sıkıntılar nedeni ile halkımız zor günler geçirmektedir. ADD olarak ve elbette ki insan olarak toplumumuzun kirlenmesine ve tarihi meziyetlerinin unutturulmasına asla izin vermeyeceğiz. Buna yürekten inanıyorum. Ve en başta da genel merkezimize güveniyoruz. Genel Merkezimizin slogan haline getirdiği “Yeniden Atatürk Türkiye’si, Yeniden Atatürk Cumhuriyeti” çıkışını bu bağlamda destekliyor ve bu çıkış için başta Genel Başkanımız olmak üzere tüm emek veren Genel merkez yöneticilerimizi de yürekten kutluyorum. Saygılarımla.”
M. HÜSNÜ BOZKURT: “LERZAN BAŞKANIM ADD’NİN 352 ŞUBESİ İÇİNDE EN KIDEMLİ ŞUBE BAŞKANLARIMDAN BİRİ”
Lerzan Baykal’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen ADD Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt ise şunları söyledi:
“Çok sevgili hanım Sayın Lerzan Baykal, onun değerli yöneticileri, çok değerli hanımefendiler, Malkara’nın Atatürkçü, aydın, laik cumhuriyetin sevdalısı değerli yurttaşları, Ankara’dan benimle birlikte bugün buraya gelen çok değerli yönetici arkadaşlarım, değerli Belediye Başkanım, değerli dostlar, bugün sevgili Lerzan Başkanım ki ADD’nin 352 şubesi içinde en kıdemli şube başkanlarımdan biri. Kendisini çok sevgi ve saygıyla izliyoruz. Gerçekten özveri ve iyi niyetle ama Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olmaktan asla ödün vermeden yol yürüyen, hepimize de örnek olan bir başkan. Onun için kendisine huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
“TÜRK KADINI ONU KANIYLA, CANIYLA MÜCADELE EDEREK KAZANDI”
Bana verilen görev; kadına şiddet. Sayın başkanımın bana verdiği konferans görevi o. Yol boyunca şunu düşündüm; 21. Yüzyılda, Cumhuriyetin 101. yılında ki kuruluşunda kadın emeği asla yadsınamayacak bir cumhuriyet, dünyada emperyalizme karşı, kadınıyla, erkeği ve çocuğuyla 3 yıl 3 ay 22 gün savaşan bir başka ulus yok. Dünyanın ilk ve tek ulusal antiemperyalist bağımsızlık savaşını vermişiz. Emperyalizme karşı ilk direnişi gösteren lider diye Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı 1981, 1978 yılında BM üyesi 156 ülkenin oy birliği ile Atatürk yılı ilan edilmiş. Ve o Atatürk, cumhuriyeti kurduktan hemen sonra; “Ey Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” demiş ve yine dönmüş bir toplantıda “Dünyada hiçbir milletin kadını ben Türk kadını kadar milletimin bağımsızlığı ve yükselmesi için mesai harcadım diyemez” demiş. Hep söylenir; Mustafa Kemal Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi diye. Bu lafa hep karşı çıktım. Çünkü 13-14 yaşından beri Atatürk okuyan bir öğrenciyim ben. Atatürk’ün Milli Mücadelesi destanlarla dolu. O destanların en başında gelenler de kadın destanları. Anadolu kadını, 1919’dan başlayarak ta 1922’ye kadar, İnebolu’dan, Ankara’ya, cepheye, Afyon’a, Akşehir’e kağnılarla mermi ve silah taşımış. Erkekleri, eşleri, çocukları, babaları cephede düşmanla savaştığı için kağnı taburları kurulmuş, o taburları kadınların komuta ettiği bir başka ordu yok. Sadece Mustafa Kemal’in Büyük Millet Meclisi ordusu. O kadınlardan biri Şerife Bacı. Kara Fatma var, Demir Ayşe var, Gördesli Makbule var. Bunlar bu toprağın gerçeği. Dolayısıyla Atatürk Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermedi. Türk kadını onu kanıyla, canıyla mücadele ederek kazandı.
“BU ÜLKENİN KADINLARININ GÜVENCESİ YOK”
Bu cumhuriyetin 101. Yılında ne kadar acıdır ki arkadaşlar, geldik Malkara gibi cumhuriyetin en aydın kentlerinden birinin salonunda kadına şiddet konuşuyoruz. Neden arkadaşlar? 2024 yılının ilk 10 ayında tam 258 kadın katledildi, erkek şiddetine kurban gitti. Bu ülkede kimse kusura bakmasın, tavuk boğazlanır gibi kadın boğazlanıyor. Çocuklar tecavüze uğruyor. Dünyada acaba 9 aylık bir bedenin cinsel saldırıya uğradığı, 2 yaşında bir çocuğun tecavüz sonucu hayatını kaybettiği kaç ülke vardır acaba? Bu ayıbı bu ülkeye yaşatmaya kimin ne hakkı vardır? 21.yüzyılın ilk çeyreği bitiyor. Bu ülkenin kadınlarının güvencesi yok. İstanbul sözleşmesi falan deniyor ya; aslında gerek yoktu. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün akıl ve bilim yolundan, onun aydınlık Türkiye’sinden kopmasaydık İstanbul Sözleşmesi falan yapmamıza hiç gerek yoktu.
“ATATÜRK’ÜN KURDUĞU TÜRKİYE’DE KADINA, ÇOCUĞA ŞİDDET ASLA HOŞ GÖRÜLEMEZDİ”
Gerçekten şiddetin her türü belki utanç vericidir doğru. Ama Neşet Ertaş’ın dediği gibi “Kadın insan, biz insanoğlu” diyor Bozkırın Tezenesi. Hepimiz kadın ya da erkek bir annenin 9 ay veya 7 ay vücudunun içinde taşıdığı, kanıyla beslediği yaratıklarız. Bir yandan cennet annelerin ayağı altındadır deyip bir yandan sokakta her gün katleden nasıl bir anlayış olduk? Bunu sevgili Malkaralılar, Türkiye’yi 70 yıldır yöneten sağ iktidarlar tarafından aydınlık yolunun yok edilmesine bağlıyorum. Atatürk’ün kurduğu Türkiye’de kadına, çocuğa şiddet asla hoş görülemezdi. Bugün 8 yaşında Narin adındaki çocuğun katilini 3 aydır avuç içi kadar yerde bulamadılar. Aslında Narin de bir kadına şiddet kurbanıdır. Hiçbir öğreti, hiçbir inanç, ne ırk ne de cinsiyet üzerinden şiddeti meşrulaştırmıyor.
Türkiye’de son yıllarda dinselleştirilmiş bir eğitimle kafaları bulandırılmış bir toplum yaratılıyor ve o toplumda kadının, çocuğun adı yok. Bu ülkede kadın eşit mi? Anayasada yazıyor; kadın ve erkek birbirine eşittir, devlet bu eşitliği korumakla yükümlüdür. O zaman biz bu eşitliğin uygulanmasını talep edeceğiz. Sorun Anayasa’nın fiilen yürürlükten kaldırılmış olması. Türkiye artık bir hukuk devleti değil. 2 yaşında bir bebeğin tecavüze uğradığı bir ülke, sokaklarında, evlerinde erkek şiddetine 10 ayda 258 kadınını kurban veren bir ülke nasıl demokratik, sosyal olduğundan söz edebilir? Devlet sadaka toplumunu yöneten bir devlet olmaya yönelmiş. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı… Türkiye’nin hukuk üstünlüğüne bağlı bir hukuk devleti olması Anayasa’da yazıyor. Peki böyle mi? Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan bir yönetimin elinde bir devlet nasıl bir hukuk devleti olabilir?
Bu kadar normalleşirse bu kadına şiddet biz nasıl bu durumdan çıkacağız? Tek yolu var; bu kepaze düzeni değiştirmemiz lazım. 86 milyon Türk milletinin tamamına sesleniyorum; bu düzen değişmeli. Bu düzenin nasıl değişmesi gerektiği dünyada da bugün örnek gösterilen Kemalizm reçetesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asmak ve yeniden Atatürk Cumhuriyetini hayata geçirmekle mümkündür.”
ADD Malkara Şube Başkanı Lerzan Baykal, konuşmasının ardından ADD Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt’a bir plaket takdim etti.
Düzenlenen program, günün anısına çektirilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi.
Yorum Yazın