
Saadet Partisi Malkara ilçe Başkan Yardımcısı Enes Kiremitçi; "Krizden ders çıkarılmalıdır" dedi.
"Bu zor günleri de hep birlikte geride bırakacağız" diyen Kiremitçi açıklamasına şöyle devam etti:
Aziz milletimiz; Ülkemiz ve dünya genelinde kritik bir süreçten geçiyoruz. "Covid-19" salgınına karşı önemli bir mücadele verilmektedir. Öncelikle bu mücadelede hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyor; tedavileri süren vatandaşlarımıza da acil şifalar temenni ediyoruz. Bu mücadelede fedakarca görev yapan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu çalışanlarımıza yürekten şükranlarımızı sunuyoruz.
Değerli vatandaşlarımız; Bu süreç bize, farklılıklarımızı bir kenara bırakarak birlikte hareket etmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. İnanıyoruz ki; bu zor dönemi hep birlikte aşacak, bu mücadeleyi de hep birlikte başaracağız. Hayata geçirilecek ekonomik önlemler, işsizler ordusunun artmamasına, fabrikaların kapanmamasına, evinde oturmak zorunda kalan esnaf ve sanatkârların uğradıkları zararların telafisine yönelik olmalıdır. Krize yönelik ekonomik önlemlerde “belli bir kesime, belli bir sektöre, krizle mücadelede iltimas yapıldığı” algısını oluşturacak her türlü yaklaşımdan uzak durulmalıdır. Halkın tedbir paketlerine inancı ve güveni sarsılmamalıdır. Destekler, krizden etkilenme durumuna göre vatandaşlarımıza, şirketlerimize sektör farkı gözetmeksizin objektif ve şeffaf şekilde yapılmalıdır. Bu dönem, devlete olan güveni pekiştirme dönemidir. Devlet ile vatandaş arasındaki bağı güçlendirme dönemidir. Bu nedenle desteklerde azami derecede hassas ve etkili olmalıyız.
Yaşanan salgın nedeniyle ortaya çıkan durumun ekonomik etkileri ile mücadele kapsamındaki önlemlerin temel dinamikleri;
-İnsanımızı sağ salim bu beladan umutlu yarınlara çıkarmak,
-İşsiz sayısını artırmamak,
-İşsiz kalanları aşsız bırakmamak,
-Çiftçiyi, imalatçıyı, üreteni, hizmet sunanı desteklemek olmalıdır.
Ekonomide büyüme rakamları, bütçe açıkları, mali disiplin gibi konular normal zamanlara ait kavramlardır.
Çok açık olarak görülmektedir ki; olağanüstü bir dönemden geçiyoruz ve olağanüstü tedbirlere ihtiyaç vardır. Zaman doğru teşhis, doğru tedavi zamanıdır. Unutulmamalıdır ki; teşhisteki hata, krizi daha da derinleştirecektir.
- Krizle mücadele süreci sonrası için krizden çıkarılacak dersler bir kenara not edilmelidir. Bir ekip oluşturulmalı aksaklıklar bu ekip tarafından tespit edilmeli, hataların tekerrür etmemesi için politikalar geliştirilmelidir.
- Yok pahasına yapılan özelleştirmeler ve çarçur edilen özelleştirme gelirleri,
- Yapılandırma ve vergi aflarından elde edilen gelirler, imar affı gelirleri, deprem vergileri,
- Bedelli askerlikten sağlanan gelirler ne oldu tetkik edilmelidir.
- Merkez Bankası kârları ve yedek akçesinden alınan paralar ve,
- Bütün bunlara rağmen; açık veren bütçe ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamalıyız.
-Bunun sebeplerini siyasi kaygıları bir kenara bırakarak gözden geçirmeliyiz.
- Üretim yerine betona gömülen kaynaklar, geçilmeyen köprü ve otoyollar için verilen garantiler, ''itibarda tasarruf olmaz'' anlayışı ile israf edilen paralar...
Hepsi ama hepsi not edilmeli, bu krizden çıkarılacak bir büyük ders ile aynı ve benzeri hatalar tekrarlanmamalıdır.
Krize yönelik ''İnsan odaklı'' bu tekliflerimizi kamuoyu ile paylaşıyor, hükümetimiz ve devletimiz ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızın bu tekliflerimizi ve vatandaşlarımızın taleplerini dikkate almasını temenni ediyor; 9 başlıkta topladığımız önerilerimizi aziz milletimizin takdirine sunuyoruz.
Bu süreçte;
Sokakta simit satarak evini geçindirmeye çalışan insanımızdan, yanında binlerce kişi çalıştıran işverene,
Ücretli öğretmenlerimizden, KYK borcunu düşünen gencimize,
Sokakta seyyar satıcılık yapan insanımızdan, kepenk kapatan esnafımıza,
Çöplerimizi toplayan temizlik işçilerimizden, kağıt toplayıcı insanlarımıza,
Bu süreçte görev almayı bekleyen KHK'lılardan, cezaevinde yatan mahkumlara
Kirasını nasıl ödeyeceğini düşünen ailelerden, sadece kira geliriyle geçinenlere,
Zaten uzun süredir işsiz olanlardan ve bu süreçte işsiz kalanlardan, salgına rağmen çalışmak zorunda olan işçilerimize,
Huzurevinde kalan yaşlılarımızdan, kimsesizlere ve sokak hayvanlarına varıncaya kadar hiçbir insanımızın ve hiçbir canlının bu süreçte mağdur edilmemesi, unutulmaması, aç ve açıkta kalmaması için elimizden gelen gayreti hep birlikte göstermeliyiz.
Devlet, vatandaşın derdine derman olmak zorundadır. Çünkü insanımızın dert çekecek takati kalmamıştır.
Devir; derdi bölüşerek azaltma, geliri bölüşerek çoğaltma devridir..
Bugüne kadar nice badireleri birlikte aştık. Birlikte ağladık, birlikte güldük.
İnanıyoruz ki; bu zor günleri de hep birlikte aşacağız.
Karamsarlık yok; umut var.
Yorum Yazın